Hayata Ölçü Getirmek

Hayata Ölçü Getirmek

Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır, nimet yağdırırsa: “Rabbim bana ikramda bulundu!” der. Ama Rabbi onu sıkıntıya uğratıp rızkını ölçüye bağlarsa: “Rabbim bana ihanet etti!” der. Fecr 15-16

İnsan olarak bizlerin yaptığı unsur istikrarlı olmamamızdır. Halin durumu içinde kıvranıp, o hal ile olayları değerlemekte ve bu şekilde olayları dar kapsamdan anlamaya çalışmakta ve buna göre tavır geliştirmekteyiz.

Bizi sınayan Rabb olması itibari ile onun bizi yıpratıcı bir sınamaya tabii tutması, bizim eğitim ve terbiyemiz için iken, bizler rabbin bizleri her iki durum ile de sınamasını terbiye için anlamamaktayız.

Bunun anlamı, İkram eden rabb bizlere bunu ikram ederken bunu ikram etmesinin gerekçesi, rabbani bir unsur iken diğer taraftan bizim sadece bunu anlık olarak görmemizdir.

O andan sonrası için Rabbi ikram eden olarak görmemiz sözkonusu olmamaktadır.

Bizi bir sıkıntıya uğrattığında ise o zaman da onun bizi bir ihanete düçar kıldığını zannetme gafletinde bulunmaktayız.

Bu, bizim Rabbi değerlerken ne kadar basit ve aşağılık bir değerleme ile değerleyip, meyillerimize olan düşkünlüğümüzden kaynaklanmaktadır.

Dikkat edilirse bu yaklaşım haşa Rabbi sanki kendi hizmetkarımız ya da bize uyması gereken olarak görme düşüncesinin yansıması olarak ortaya çıkmaktadır.

Belirleyici o değil de sanki biz olmalı imişiz gibi ya da biz sanki her şeyi en iyi bilen imişiz gibi.

Fakat ikram ve belirli bir ölçüye göre lütuf, bizde de ikram ve ölçülü davranmanın işareti olarak var olmalıdır.

Hayatımız bu ölçüye göre olmalıdır. Azgınlık, riya, rahat ve konfor içinde gevşeklikler içinde olamaz.

Ama hep hedefler, çabalar böyle bir hayatın özlemi içinde olurken, imtihan içinde olunduğundan bihaberiz.

Share this content:

Yorum gönder