YENİ SÜREÇ YENİ ADIMLAR
Avrupa’nın gözbebeği amerika’nın kalbi, kapitalizmin başkenti Siyonist israil’e karşı yeni bir merhaleye girdik. Bu merhalede müminler her yönden kazançlıdır. Ölenler yaşamlarını şahit olarak Allah’a verdiği canı sunarken geride kalanlar mücadelelerini sorumluluk içinde sürdürmektedir.
Önceki süreçte yalnız saldırıların durması, ihtiyaçların karşılanması, tahrip edilen bölgelerin inşa ve imarını kendilerine görev addeden ve bu konuda ferdi, cemiyet, cemaat ve dernek olarak seferberlik ilan eden müslümanlar maalesef gündem değiştiğinde yoğunlukla rutin hayatına geri dönüyordu.
Ancak gelinen süreçte insan olup da durumdan rahatsız olmayan kimse kalmadı. Öyle ki batıdaki Yahudiler, Hristiyanlar, ateistler vs. insan toplulukları bile rahatsız. Dolayısıyla uluslararası adımlar önem kazandı.
Ne yapılabilirlik noktasında, kalıcı çözümler üretmek için çabalarımız artmalıdır. Allah iman sahiplerini insanlık tarihi boyunca hiçbir zaman çaresiz bırakmadı. Çaresizlik şeytanın kalbe ilka ettiği bir ümitsizlik zehridir. Allah’ın rahmetinden, lütfundan ancak inkarcılar ümit keser. Vicdanımız, imanımız, sorumluluk bilincimiz elimizden bir şeylerin geldiğini kulağımıza fısıldıyor. Zira yalnız soruna odaklananlar çözüme dair bir yol ortaya koyamazlar.
Yeni bir merhale dedik. Hepimiz tek ses olup onları can damarından yakalamalıyız. Dolayısıyla;
- Bireysel, ailevi, cemaat ve derneksel olarak bilinç oluşturmaya yönelik faaliyetlere hız verilmelidir. Bilgi vermek, bilinç vermek değildir. Şu an insan hayatını kolaylaştıran bilgisayarlar bilgi yüklü olmasına rağmen bilinç sahibi değildir. Bilgi ve bilinç karmaşı hatasından acilen uzaklaşmak gerek.
- Filistin’in haklı davası her türlü platformlarda dile getirilmeli, bütün konuşmaların başlangıcında Filistin’e dua ve vurgu yapılmalıdır.
- Yahudi mallarına karşı ‘Boykot’ devam ettirilmeli ve Bilhassa Türkiye’deki Yahudi devlete direk destek veren firmaların önünde protestolar gerçekleştirilmelidir. Müslüman olarak bu protestolarımız, hiçbir kişinin mal, can ve güvenlik hakkını zedelememelidir. Şiddete dayalı eylemler ıslah için yapılan eylemleri gölgede bırakır ve eylemi etkisiz kılar. 5 veya 6 kişiyi geçmeyecek şekilde kadın ve erkek şubelerin açılışından ta kapanışına kadar kararlılıkla, nöbetleşe bir şekilde sürdürülmelidir. Bunun Türkiye geneli yapıldığı düşünüldüğünde Siyonist devletin gelirine ciddi bir zarar olacağı muhakkaktır.
- Ortak eylem, çatı platform zaafiyeti hala devam ediyor. Nuh’un gemisi sahipsiz. Nuh as.’ın misyonunu yüklenecek liderler elini taşın altına koymalıdır. Elbette şimdiye kadar yaptıkları yadsınamaz fakat ‘Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir bina gibi savaşanları sever (Saff,4).’
- Çatı platform yalnız Türkiye ile sınırlı kalmamalıdır. Uluslarası dernekler, farklı ülkelerin dernekleri de bu çatı altına alınmalıdır. Başkanlığını ise bir kişi değil, bir grup yönetmeli ve belli bir süre sonra bayrağı kesinlikle devretmelidir.
- Yardım dernekleri büyük bir çaba gösteriyor. Ama bu çabalarını kurulacak platform üzerinden yürütürlerse; ihtiyaçlar ve eksiklikler daha çabuk giderilir. 6 Şubat depreminde yaşadığımız sıkıntılarla karşılanmış olmaz.
Sefer bizden zafer Allah’tan. Gayret bizden Tevfik Allah’tandır.
Share this content:
Yorum gönder