Ne zaman Ayağa Kalkacağız?
Sefere çıkmak isteselerdi elbette ki, bir sefer hazırlığına girişirlerdi. Ama Allah, harekete geçmelerini istemedi de onları yerlerine çiviledi ve “oturun, oturanlarla beraber” denildi. Tevbe 46
Allah yolunda çabalayanlar bu çabayı istekli olarak yaparlar. Bu isteğin karinesi olarak ta hazırlıktan geri kalmazlar.
Fakat çaba sarf etmeyenler o kimselerdir ki onlar hazırlık zaten yapmadıkları gibi diğer taraftan buna çağrıldıklarında da istemeye istemeye gelirler.
Bu durum aslında şu an bizleri tarif etmektedir.
Zira bizlerin hayatında çabalamak öyle bir hal almıştır ki çeşitli rahatlık unsurlarından, meşgale ve meyillerimizden dolayı bu çabadan geri durmaktayız.
Evet ..herkes bir çaba içinde. Ama bu çabanın kimin için olduğu önemli.
Bizler çeşitli unsurlar ile bu çabayı ama Allah yolunda çalışmayı rahata çevirmişiz.
Daha doğrusu çalışmadan kaçmanın yollarını bulmuşuz.
Bunun içinde sadece biz değil, alim kılıklı insanlarda çaba sarf etmiştir.
Bu minvalde
-Ateş bize sadece sayılı günlerde dokunacaktır denmiş, Dediler ki: Ateş, bizi yaksa bile birkaç gün yakar. De ki: Allah’tan bir söz mü aldınız? Aldınızsa Allah sözünden hiç dönmez. Yoksa Allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz? Bakara 80
-Allah’ın varlığını ve birliğini bilip, melekleri, kitapları ve elçileri bilmenin yeterli olacağını söyleyerek günahkar Müslüman tanımını yaygınlaştırarak Allah için çalışmanın önüne set çekmektedirler. Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş) olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. Bakara 81
-Biz nasıl olsa affedileceğiz denip uzaklaşıldı.
Arkalarından, yerlerini alan halefler geldi. Bunlar, Kitap’a varis olmuşlardı. Şu basit dünyanın geçici menfaatini esas alıyorlar ve şöyle diyorlardı: “Biz zaten bağışlanacağız!” Kendilerine, bir menfaat daha gelse onu da alıyorlardı. Bunlardan, Allah hakkında, gerçek dışında birşey söylememelerine ilişkin Kitap misakı alınmamış mıydı? O Kitap’ın içindekileri okuyup incelemediler mi? Ahiret yurdu, takvaya sarılanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz? Ali imran 169
-Şefaat müessesi saptırılarak şeyhin, hocanın, alimin eteğine yapışmak, cemaat, grubun üyesi olmak yeterli sayıldı.
Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı duru din yalnız ve yalnız Allah’ındır! O’ndan başkasını veliler edinerek, “biz onlara, bizi Allah’a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz.” diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir.Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiye doğru yolu hediye etmez. Zümer 3
Velhasıl bu bahaneler ile Allahtan başkası için çalışmanın yolunu açmışlardır.
Allah için çalışmayan kimse niçin çalışır? En genel tabiri ile nefsi için. Oysa Allah yanında başkası için çalışma olmaz. Emir Allah’ın ise, şu halde bizim de Allahtan emir almamız gerekmez mi? Ya da Allah’ın çalışanı olmamız ?
Eğer Allah’ın çalışanı değil isek, Başkasının çalışanıyız demektir. Bu durumda Allahtan bu çalışmamızın karşılığını ahiret için bekleyemeyiz.
Şüphesiz ki herhalde karşılık veren Allahtır.
Ama Allah için olmayan çabanın karşılığı Allah dünyada verir ama o çabanın sonraki bir karşılığı yoktur.
Buna göre onun aldığı karşılık geçici bir karşılık olur.
İnsana ancak peşinde koştuğu vardır. Necm 39
O halde insan tek başına doğan ve tek başına ayağa kalkan olarak, tek başına hesap verecektir. Neyin peşinden koştuğuna bakmalıdır. Nereye doğru ya da hangi istikamete doğru gitmektedir.
Hayatındaki hedefi nedir? O hedeflediği ile peşinden koştuğu ile kendisine şahit olabilir.
Muhakkak ki insan mazeretler ileri sürsede kendisine şahittir. Kıyamet 14
İnsan Allah’ın karşısına çıktığında ileri süreceği bir mazereti olduğunu mu zannediyor?
Madem ki değerli ve kurtuluşa erecek o halde şimdi ölümü dileyebilir mi? Şimdi ölse Allah’ın karşısına çıkabilecek yüzü kendisinde görüyor mu?
Peşinde koştuklarımızı bir kez daha kontrol edelim ve Allahın yüzüne doğru dönüp ona doğru koşalım. Tüm çabamız onun için olsun.
-İnanın ancak o zaman şeref sahibi oluruz, İzzet Allah’ın ve O’nun Resûl’ünün ve mü’minlerindir. Ve lâkin münafıklar bilmiyorlar. Münafıkun 8
-inanın o zaman yükseliriz, Dileseydik onu, o ayetlerle yüceltirdik. Ama o, yere saplandı, iğreti arzularına uydu. Araf 176
-inanın o zaman bolluk içinde oluruz. Ey kavmim, Rabbinizden bağışlanmanızı dileyin ; sonra da O’na tevbe edin ki. üzerinize bol yağmur göndersin ; kuvvetinize kuvvet katarak gücünüzü artırsın; siz de artık günahkâr suçlular olarak (O’ndan) yüzçevirmeyin.» Hud 52
Geldi mi sana Ğaşiye’nin/her şeyi her yandan sarıp kaplayacak olanın haberi?
Yüzler vardır o gün zilletle öne eğilmiştir. Çalışmış, boşa yorulmuştur. Kızışmış bir ateşe dalarlar. Ateşimsi bir kaynaktan sulanırlar. Yırtıcı bir dikenden başka yemek yoktur onlar için.
Ne semirtir ne açlıktan kurtarır. Yüzler de vardır o gün, nimetlerle mutlu. Emek ve gayreti yüzünden hoşnuttur. Yüksek bir bahçededir; Hiçbir boş söz işitmez orada, Akıp duran bir pınar vardır orada, Yüksek sedirler vardır orada, Hizmete sunulmuş kadehler, Sıra sıra dizilmiş yastıklar, Serilmiş seçme döşekler. Gaşiye 1-16
Share this content:
Yorum gönder