Ashab-ı Kehf-Gençliğe Hitap
Onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi. Biz de onların kalplerini bağladık. Kalktılar ve dediler ki: Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Ondan başkasını çağırırsak, saçma ve uzak konuşmuş oluruz.
Bizim şu toplumumuz, Ondan başka ilahlar edindiler. Açık bir delil getirmeleri gerekmez mi idi? Her kim Allah’ın üzerine yalan bir iftira atarsa ondan daha zalim kimdir? Kehf 14-15
Gençlik ve gençler, ruhunu kaybetmemiş, daima diri, değişim ve dönüşümün enerjisini taşıyan elçiler.
Yaşı gençlik çağında olanlar değil, yaşı ilerlemiş ama heyecanı hala gençler gibi olan ve bir çok gençten da daha genç olan insanlardan bahsedilmektedir.
Hareketin, üretimin, geliştirmenin ve gelişimin güçlü elçileri olması gereken bu kişiler sorgulayıcı olması gerekenlerdir.
Geleneğin kabulleri, önyargılar, tabu olarak görülenler v.s gibi her ne varsa bunları sorgulayan ve yine aynı şekilde evrensel düşünen ve bunun gereğini ifa edenlerdir.
Samimi olanlardır.
Kula kulluğu reddeden, herşeyin delilini sorgulayan birey olarak ortaya çıkanlardır.
Dikkat edilirse inandıkları için omurgalı olan, dik duran ve vakur bir duruş sergileyen yiğitlerden bahsedilmektedir. Toplumun eğitici olarak gördüklerine rağmen, sürü olmaya karşı duran mertlerdir.
Ama şimdi gençlerimizin durumu ne acıdır.
Dünya genelinde gençliğin durumuna bakıldığında, kötü alışkanlıklar pençesinde olan, üzerinde büyük oyunlar oynanarak enerjileri tüketilmeye çalışılan hastalıklı birer kişiler üretilmektedir..
Soran, sorgulayan değil, sosyal ağlardan duyduğu herşeyi gerçek zanneden, İftira ve yalanları bilim paketi içinde kabul eden, eğlence, uyuşturucu, karşı cinse düşkünlük, sosyal medya ya da televizyon karşısında öldürülen uzun zamanlar, hayatı boş iş ve eğlenceler ile heba eden boş insanlar karşımızda durmaktadır.
Gerçekten bu gençliğin durumu felçli bir hasta gibi.
Gençliğini yaşayamamış insanlar işte bunlardır.
Bu insanların önlerindeki önderler topçu, popçu, parası, şöhreti, güzelliği, evleri, yatları olanlar değil, Atamız ibrahimdir. Daha genç yaşta insanların onurunu ayaklar altına alan, onları köleleştiren , özlerinden uzaklaştırıp, düşünmelerini engelleyen tüm toplumsal kabulleri baltalar ile kırmış, Allah’ın kullarına özgürlüğün yolunu göstermiştir.
İlahlarımıza bunu yapan çok zalimdir dediler.? Dediler ki işittik ki İbrahim adında bir genç bunları diline dolamış. Enbiya 59-60
Aynı şekilde ashabı kehf gençlerinin de Biz Rabbliği tüm evreni kaplamış ve ondan başka hiç kimsenin rabb olamayacağı Allah’ı Rabb edindik diyerek ,kula kulluğu reddetmeleri ve varsa bir ilah ona rağmen delil istemeleri örneklik iken
dünya gençliğinin takip ettikleri ancak ashabı keyifler olmaktadır.
Ashabı keyiflerin toplandığı yerler, keyifle geçirdikleri konser salonları, kafeler, meyhaneler, bilgisayar penceresinden girdiği boş işlerin döndüğü yerler, enerjileri israf eden, gençleri ihtiyarlar gibi kılan, dar yerler.
Gençliğin keyiften ,kehf(geniş yerlere) gitmesi gerekir ki böylece ferahlasın üzerine rahmet yayılsında da kolaylık sağlansın.
Ama bunu yapmanın şartı azlolunmaktır.
Tüm batıl ve yanlış olan alışkanlıkları bırakmak, kula kul olmaktan, hevaya bağlı olmaktan azlolunmaktır. Esaretlerden (Cinsellik, Para, kariyer, Nefsin ve toplumun dayatmaları) özgürleşmektir.
Boyunda olan ipleri kesmek, zincirleri kırmak, nefsin arzularını aşmak, kendini yönetmektir. Yönetilen ve boynu çekilen değil, boynundaki ve boyunlardaki ipi çözen, zincirleri kıran olmaktır.
Bunu yapan yaşı ne olursa olsun işte genç olan budur. Bunu yaptığı sürece de genç kalacak olan odur. Senelerce bu geniş yerde dursa da zaman onları yaşlandıramaz.
Gençlik iksiri işte budur.
Bizler ise gençliği her türlü melanetin işlenmesi için bir fırsat olarak görürken, emekli olduktan ya da belli bir yaştan sonra, camiye giderek Allah’ın rızasını kazanacağımızı onun bize genişlik vereceğini zannediyorsak ancak aldananlardan oluruz.
Gençliği de onu verene onun sahibi olan Allaha vermek gerekmez mi?
Gençlerimizi her yönü ile uyuşturuyor, onları zehirliyor, asıllarından koparıyor, koyun sürüleri haline getiriyorlar.
Gençliğe hitabelerden bahsediyorlar. Onların gücünü bilenler onlara hitap ediyorlar
Ama buna hakkı olan Rabbi hiç anmazlarken, onlar üzerinde yegane hak sahibi olan Rabbin hitabını dikkate almak ve bunu uygulamak, Onun eğitimi ile eğitilmek demektir.
Şimdi bizler genç miyiz? Yoksa, içi geçmiş enerjisi tükenmiş ömrünün en rezil çağına gelmiş ihtiyarlar mı?
Bakalım kendimize. Yaptıklarımıza bakalım. Ellerimize bakalım. Kalplerimizi yoklayalım. Hayattan beklentilerimize bakalım. Planlarımıza bakalım. Sahi bizler pinek, tembel ve zavallı yaratıklar mıyız?
Oysa Rabbin bize daima genç kalmak üzere hitabı şu değil midir?
Rabbin Gençliğe hitabı
Kula kul olmayacaksın. Sizin ilahınız tekdir. Hayatınızın şiarı budur. Zavallı kadın, çocuk ve ihtiyarların ve tüm insanlığın sizin üzerinizdeki hakkı onları köleleştirmeye çalışanlara karşı durmak ve kendinizden başlayarak tüm insanların boyunlarındaki ipleri çözmektir.
Bunu da ancak Allah’ın ipine sarılarak yapabilirsiniz.
Allah’ı gereği gibi takdir etmeli, Ona yarattıklarını ortaklar koşmak isteyenlerden delil istemek zorundasınız. Bulunduğunuz her yerde bereketli olmalısınız. Saçmalık ve asılsız sözler, yalan ve iftiralar her tarafınızı kuşatsa da , toplumdan dışlanmış olarak tek başınıza kalsanızda Allah’ın yardımının size olacağını bilin. Sizleri ateşlere atsalarda Rabbin o ateşi serin ol emri ile serinlik verici kılabileceğini, ashabı kehfteki gibi, genişçe bir sığınakta yıllarca tutabileceğini bilmelisin. Umudunu asla yitirmeyecek, Rabbe Yardım ettiğin sürece Rabbinde sana yardım edeceğini bilmelisin.
Kulluk zincirlerini kırma mücadelesini bırakamazsın , onunla şan bulacak insanlığa mirasın bu olacaktır. Yalnızca Rabbten istemeyi bilecek herşeyinde herkesinde zaten ondan istediğini aklından çıkarmayacaksın.
O daima diri ve hayydır. Gözetleme yerindedir. O sana darılmaz ve seni yalnız bırakmaz.Başına gelen her ne varsa bil ki o bunu senin daha gençleşmen için, bir çoğunu da affederek fitne içinde arınan altın gibi altın bir genç kılmak içindir.
Bunların hepsinin sonunda Rabbin rızası vardır ki böylece artık senin için dünya ve sonrasında hep huzur ve rahmet olacaktır.
Share this content:
Yorum gönder