Abese suresi
- Surat astı ve sırtını döndü.
- Ona ama geldi diye…
- Ne bilirsin belki de o arınacaktı.
- Veya öğüt alacaktı da o öğüt ona fayda verecekti.
- Ama kendini muhtaç hissetmeyene…
- Sen de ona yöneldin.
- Onun arınmaması sana düşmez.
- Fakat koşup sana gelen,
- Ve derinden saygı duyana
- Sen de onunla ilgilenmiyorsun.
- Kabul edilemez… O bir hatırlatmadır.
- Dileyen ondan öğüt alır,
- O şerefli sayfalardadır.
- Tertemiz yüceltilmiştir,
- Yazıcıların ellerinde
- Değerli ve iyiliği özümsemişlerce…
- Kahr olası İnsan! Ne kadar Nankör!
- (Allah) onu neyden yarattı?
- Nutfeden… Onu yarattı ve şekil verdi.
- Sonra ona yolu kolaylaştırdı.
- Sonra onu öldürdü ve kabre koydurdu.
- Sonra dilediği zaman onu diriltecek
- Hayır! Henüz (insan) kendisine emredileni yerine getirmedi.
- Dolayısıyla insan yediğine bir baksın
- Şüphesiz suyu, akıttıkça akıttık
- Sonra yeri yardıkça yardık
- Onda taneler bitirip çıkardık.
- Üzüm, yonca,
- Zeytin, hurma,
- İri ve gür bahçeler,
- Meyve, otlak…
- Size hayvanlarınıza bir geçimlilik olarak.
- Kulakları sağır eden ses geldiğinde,
- O gün kişi kardeşinden kaçar,
- annesinden, babasından
- eşinden ve çocuklarından (kaçar).
- Onlardan her birinin o gün, kendisine yetecek işi vardır.
- O gün yüzler vardır apaydınlıktır,
- Güleç ve sevinçli…
- O gün yüzler vardır toz içindedir.
- Onu da karanlık kaplayacaktır.
- İşte onlar nankör ve sapanlardır.
Share this content:
Yorum gönder