Rabbin gelip meleklerin saf saf olarak dizileceği yer işte tüm ard niyet ve kötülükler ile mala karşı sevginin Mirası sınır tanımaksızın yemenin olduğu yer olmaz Rabb ve melekler böyle bir yere gelmez Böyle bir yeri kalbinde edinen Rabbten kendini uzaklaştırmış melekelerini de kaçırmıştır
Hayır Yer bir çarpılışla çarpıldığında
Hayır
Yetim sahipsiz değildir Onun sahibi Rabb’tir Miskin açlıktan ölecek hale gelse de yine onun doyurucusu Rabb’tir Hem de öyle bir sahip ve doyurucudur ki Onlara ikramda bulunmayan ya da yedirmeyenlere Rabb ne yaptı ortada değil midir? Ondan daha çok sahip çıkan ve yediren var mı?
O halde yapılması gereken nedir?
Yapılması gereken bu tür bir yer üzerinde bulunanın bu yeri hemen parçalamasıdır Kendi üzerine bastığı bu düşünce ve tavır zeminini parçalaması gerektiği gibi insanlar içinde bunu yapmalıdır Zira o yapmasa da o zemin zaten bu şekilde duracak değildir O zemin parçalanacaktır
O parçalamaz ise dahi parçalanacak iken kendisi de bu parçalanma içinde tek parça olarak kalacak ta değildir
Onun malları da haksız olarak yedikleri de parçalanacaktır.
Zaten malın ve yenenlerin her biri parçalanıp toz olacak şu dünyaya ait değil midir?
Koruyan akıl olarak almanız gereken pay budur Onların sizi tehlikeye atmasından önce yapmanız gereken bu meylinizi parça parça etmeniz O halde hicr den pay alan kişi meyillerinin yoluna taş koymalıdır Öyle taşlar ki bu meyillerin yoluna geçit vermeyen semud gibi de oyulamayan büyük kayalar olmalıdır
O halde insanın kendisini bunlar için parçalaması niye?
Rabbin gelip Melekler saf saf dizildiğinde
O’nun yeryüzüne gelmesi ne kendini parçalaması için ne de insanlar arasına fitne sokup onları parçalaması için
O terbiye olmak terbiye etmek için gelmişti
O her ne kadar parçalamaya çalışsa da bu durumda O’nun yaptıkları yanına kalacak değildi Rabb olaya müdahil olacak ve melekleri ile gelecektir Bu mudahale Rabbani bir mudahaledir
Rabbin gelip meleklerinde saf halinde dizilmesi sanki bir oturumun yapıldığını ya da muhakemenin yapılacağını gösterir
O halde bu oturumun yapılacağını ya da şu anda hemen yapılacağının idrakinde olmak gerekmektedir Her an Rabb gelip melekler saf saf dizilebilirler.Zira hesabın ne zaman geleceğini Rabbten başkası bilemez.
Hiç şüphesiz Rabb bireye yakındır Hatta şah damarından dahi daha yakındır Meleklerde O’nun etrafındadır Aslında bu anı şu anda hissetmek ve “ben ne yapıyorum “ diyerek kendimizi korumaya almalıyız
O halde bu anın yaşandığının haberi ile de terbiyeli olmak gerekir
Rabbin gelip meleklerin saf saf olarak dizileceği yer işte tüm ard niyet ve kötülükler ile mala karşı sevginin Mirası sınır tanımaksızın yemenin olduğu yer olmaz Rabb ve melekler böyle bir yere gelmez Böyle bir yeri kalbinde edinen Rabbten kendini uzaklaştırmış melekelerini de kaçırmıştır
Şu halde Rabbin gelmesi meleklerin saf olarak dizilmesi kalbin bu duygularını parçalayarak onlardan hiçbir izin kalmadığı bir yer edinmesi ile mümkündür Ancak böyle bir kalbe Rabb iner o kalbe melekler dolar
Şu halde Rabbin senin kalbinde taht kurması aslında senin meleke ve kaabiliyetlerini Allahın terbiyesi ile terbiye etmene bağlıdır Onun melikliğini kabul etmen budur
Buna göre onun geleceği bir ortam bu “meleke”lerin olduğu bir ortam olur Sen artık Rabbinin bir meleği olabilirsin
Aksi halde her ne kadar sözle Rabbe karşı kalbi bir sevgi beslendiği söylense de aslında o kalpte Rabbe karşı bir sevgi yoktur Bu kişinin kendisini aldatmasından başkası değildir
Bu durumda insan hatırlatmalara rağmen sırtını çevirdi ise o kalbini temizleyip Rabbine taht kurmamış şu hali ile başka rabler edinmiş ve onların melekleri olmuştur Aslında melek yüzlü şeytanları O insan kendi yönetimini azgınlara ve fesatçılara vermiş kendisini parçalamıştır
O gün cehennem getirilir ve o gün insan hatırlar Ama hatırlamanın ona ne yararı vardır
O gün bir hatırlatma vardır Zira cehennem getirilmiştir Nasıl getirildiği önemli değil Ama getirilmiştir
O gün insan sanki o cehennem ateşinin ısısını kendi yüreğinde hisseder de birden üzerini örttükleri yanmaya başlar Yaptıklarının ne kadar ahmakça olup kendisine fayda sağlamadığını bilir Yapması gerektiği halde yapmadığı o şeyleri hatırlar da neden yetime ikram etmediğine miskini doyurmayıp mirası sınır tanımaksızın yediğine ve malı çok sevdiğine yanar
Ama artık hatırlama fayda vermez Her şeyin bu şekilde apaçık olduğu bir günde insan istese de istemese de hatırlamada bulunacaktır Ama onun bunlar olmazdan önce hicr sahibi olarak aklı ile bunların şu an gerçekleştiğini idrak ederek o günü yaşaması gerekir
“Cehennem insan için büyük bir uyarıdır Onu daima hatırlamak ya da unutmamak gerekir O bize Rabbi unutturacak olanların hayatı cehenneme çevireceğini unutturmamalıdır ” Bu manada da bize rabbi unutturacak olanları cehenneme atıp yakmalı Kalbimizde onlara beslediğimiz meyilleri ateşin odunu kılmalıyız
O zaman Rabbin geldiğini meleklerin saf saf yanında olduğunu bilerek yetime ikramda bulunup miskine yedirmeli mirası hak ölçüsünde değerlemeli mala karşı aşırı bir sevgi beslemeden pişmanlık duyarak bize faydalı olan bir hatırlatma içinde olmalıyız
Aksi takdirde
Keşke Hayatım için bir şeyler takdim etse idim
Der
Şimdi onun önünde yeni bir hayat vardır Ama bu hayatta kendisine fayda verecek hiçbir şey yoktur Çünkü bu hayatı onun inşaa etmesi gerekir iken o bu hayatını inşaa etmemiştir Hayatını inşaa etmemesi itibari ile şimdi pişmanlık içindedir
Hayatı tümü ile boşa geçmiştir Hiçbir şey üretmemiş kimseye faydası dokunmamıştır Hatta kendisine dahi ..
Hayatı yaşamak bu şekilde yaşamak değildir Bu ancak pişmanlıktır
Neden şu hayatım değil de hayatım için diyor Çünkü gerçek hayat burasıdır Şüphesiz ahiret yurdu hayatın ta kendisidir" (Ankebût 29/64)
Malı aşırı sevmeden yetime ikramda bulunmalı miskine yedirmeli mirası hakkı olduğu kadarı ile almalı idi Onun takdimde bulunacakları bunlar idi
Takdim bulunacağı bu şeyler yine onun kendisi için iken ne yetim ne yoksul ne Rabb içindir Bunlar ancak onun kendi hayatı içindir Şu halde onun hayatını yaşaması mirası sınır tanımaksızın yememe mala aşırı düşkün olmama yetime ikramda bulunma miskini doyurma ile mümkündür